24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü

Dropshipping’in yasal yapısı, stok bulundurmadan satış yapan dijital işletmelerin şirket kuruluşundan tüketici haklarına, vergi yükümlülüklerinden tedarikçi ilişkilerine kadar tüm süreçlerde uyumlu hareket etmesini sağlayan kapsamlı bir düzenleme alanını ifade eder. Bu iş modelinde fiziksel ürünlerin doğrudan tedarikçiden müşteriye gönderiliyor olması, klasik e-ticaret yapısından farklı hukuki sorumluluklar doğurur. Yeni girişimler açısından düşük maliyetli bir model sunmasına rağmen, yasal gerekliliklerin doğru anlaşılması ve uygulanması sürdürülebilir bir işletme yapısı için kritik önem taşır. Dropshipping faaliyeti profesyonel bir çerçevede yürütüldüğünde hem marka güvenilirliğini artırır hem de dijital ticaret ortamında işletmeye uzun vadeli dayanıklılık kazandırır.

Dropshipping, satıcının fiziksel stok bulundurmadan ürün satışını gerçekleştirdiği ve müşteri siparişlerinin tedarikçi tarafından doğrudan müşteriye ulaştırıldığı bir ticaret modelidir. Yasal açıdan bu yapı, satıcının ticari faaliyeti yürüttüğü ve tüm tüketici sorumluluğunu üstlendiği bir iş modeli olarak kabul edilir. Ürün satışı yapan tarafta şirketin bulunması, fatura düzenlenmesi ve tüketiciye karşı tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekir. Tedarikçi yalnızca lojistik süreçleri yürütür; ancak satışın hukuki sorumlusu satıcıdır.
Bu nedenle dropshipping işletmelerinin, müşteri hakları, ürün iadesi, garanti kapsamı ve satış sonrası destek gibi süreçleri eksiksiz yönetmesi gerekir. Dijital ticaretin hızlı büyümesiyle bu model birçok ülkede yasal düzenlemelerle desteklenmiş ve satıcı yükümlülükleri daha net hâle getirilmiştir.
Dropshipping modelinde satıcı ürünün tedarikçiden çıkışını kontrol etmiyor olsa bile hukuken ürünün “satışını gerçekleştiren taraf” olarak kabul edilir. Bu çerçevede ürün teslimat süresi, iade talepleri, garanti kapsamı ve ürün açıklamalarının doğruluğu satıcının sorumluluğu altındadır. Tedarikçi gecikme yaşatsa bile müşteri ilişkileri ve yasal süreçler satıcı tarafından yönetilir.
Yasal sorumluluğun bu denli geniş olması, dropshipping işletmelerinin hizmet kalitesini ve tedarikçi seçim süreçlerini daha titiz yürütmesini gerektirir.
Dropshipping yapmak için yasal bir şirket kurmak zorunludur. Bu zorunluluk, hem ticari faaliyet yürütüldüğünün resmileştirilmesini hem de fatura düzenleme süreçlerinin mevzuata uygun hâle getirilmesini sağlar. Tedarikçi yurtdışında olsa dahi satışın yapıldığı ülke içinde geçerli bir şirket kaydı bulunması gerekir.
Şirket kurmanın temel amaçları arasında vergi yükümlülüklerinin düzenlenmesi, ticaret siciline kayıt, resmi bildirim süreçlerinin yönetilmesi ve ticari bankacılık işlemlerinin yürütülebilmesi bulunur. Dropshipping işletmeleri genellikle düşük maliyetle kurulabilen şirket modellerini tercih eder.
Dropshipping yapan kişilerin en sık tercih ettiği modeller şahıs şirketi ve limited şirkettir. Şahıs şirketi hızlı başvuru ve düşük maliyet avantajı sağlarken, limited şirket uluslararası pazar yerlerinde daha güçlü bir kurumsal görünüm sunar. Satış hacmi büyüdükçe limited şirketin sağladığı avantajlar belirgin hâle gelir.
Şirket türü, firmanın vergi yükümlülüklerini, tedarikçi sözleşmelerini ve finansal sorumluluklarını doğrudan etkiler. Bu nedenle iş modelinin uzun vadeli hedeflerine göre şirket türü seçilmelidir.
Dropshipping işletmeleri, satış gelirleri üzerinden ticari vergiye tabidir ve fatura düzenlemesi zorunludur. Tedarikçi yurtdışında olsa bile satıcının ülkesindeki vergi mevzuatı geçerlidir. Satıcı, ürün maliyeti ve diğer giderleri düştükten sonra net kazancı üzerinden vergilendirilir. Dijital ticarette vergi takibi, gelirlerin düzenli kaydedilmesi ve doğru beyan yapılmasıyla sağlanır.
Dropshipping’de vergi sistemi üç temel unsurdan oluşur:
Ticari kazanç vergisi
KDV/indirimli oran uygulamaları
Gümrük işlemleriyle uyum
Bu yapıların her biri satıcının faaliyet gösterdiği ülkeye göre farklılık gösterebilir.
KDV uygulaması ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de genel kural, satışın yapıldığı ülkede KDV yükümlülüğünün doğmasıdır. Tedarikçi yurtdışında olsa bile siparişi veren müşteri aynı ülkede olduğunda KDV yükümlülüğü satıcıya aittir. Bazı ülkelerde dijital pazar yerleri KDV’yi satıcı yerine otomatik olarak tahsil ederek vergi dairelerine iletir.
Uluslararası dropshipping modellerinde bazı ürünler KDV’den muaf olabilir; bu nedenle satıcının ürün türüne göre mevzuatı incelemesi gerekir.
Yurtdışından gönderilen ürünlerde gümrük süreçleri tedarikçi tarafından yürütülse de teslimatın gecikmesi, ürünün gümrükte kalması veya ek masraf çıkması gibi durumlarda müşterinin muhatabı satıcıdır. Bu durum dropshipping işletmelerinin gümrük politikalarını yakından izlemesini zorunlu kılar.
Bazı ülkelerde düşük tutarlı ürünler için gümrük muafiyeti uygulanabilir; ancak muafiyet limitinin aşılması hâlinde vergi ve ek işlem maliyetleri doğabilir.
Tüketici hakları dropshipping modelinin en kritik yasal alanlarından biridir. Müşterinin ürünü satıcıdan satın alması nedeniyle tüm iletişim, iade ve şikâyet süreçleri satıcı tarafından yönetilir. Dropshipping yapan girişimler çoğu zaman tedarikçi kaynaklı problemler nedeniyle müşteri memnuniyetinde düşüş yaşayabilir; bu nedenle müşteri ilişkileri güçlü bir yasal çerçevede yürütülmelidir.
Dropshipping işletmeleri tüketiciye karşı şu yükümlülüklere sahiptir:
Ürün bilgilerini doğru ve yanıltıcı olmayan şekilde sunmak
Teslimat süresini açıkça belirtmek
Cayma hakkını ve iade süreçlerini eksiksiz sağlamak
Garanti kapsamı gerektiren ürünlerde yasal şartları yerine getirmek
Bu yükümlülükler yerine getirilmediğinde cezai yaptırımlar, idari para cezaları ve pazar yeri hesaplarının kapatılması gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Hemen hemen tüm e-ticaret mevzuatlarında müşteriye belirli süre içinde cayma hakkı tanınır. Dropshipping’de satıcının iade sürecini tedarikçiyle uyumlu yürütmesi gerekir. Ancak tedarikçi iade kabul etmese bile müşteri satıcıyla ilişkilendirildiği için iade sorumluluğu yine satıcıya aittir.
İade sürecinin şeffaf ve hızlı yürütülmesi, satıcının marka itibarını doğrudan etkileyen unsurdandır.
Dropshipping iş modelinde sözleşmeler iki taraf için de temel güvenlik unsurudur. Satıcı ile tedarikçi arasında yapılan sözleşme iş modelinin omurgasını oluşturur. Bu sözleşme; ürün kalitesi, tedarik süreleri, lojistik koşullar, arıza durumları, iade prosedürleri ve fiyat yapısını açıkça belirtmelidir.
Satıcı ile herhangi bir iş ortağı veya pazar yeri arasında yapılan sözleşmeler de aynı düzeyde önemlidir. Büyük e-ticaret platformları dropshipping yapan satıcılardan ayrıntılı uyum politikaları bekler.
Uluslararası dropshipping yapan işletmeler için sözleşmelerin bulunduğu ülkenin hukuk sistemiyle uyumlu hazırlanması gerekir.
Dropshipping işletmeleri sattıkları ürünlerin yasal niteliklerini bilmek zorundadır. Yasaklı ürünler, sertifika gerektiren kategoriler ve özel izin isteyen ürünler kesinlikle satılamaz. Tedarikçi bu konuda yanlış bilgi verdiğinde dahi tüm sorumluluk satıcıya aittir.
Bir ürünün yasal uygunluğu şu kriterlere göre belirlenir:
Güvenlik standartlarına uygunluk
Ürün sertifikası gerekip gerekmediği
Yaş sınırlaması veya kullanım izni
Gümrükte kısıtlanmış kategorilerde olup olmadığı
Bu yapının ihlali, satıcıyı ciddi cezai süreçlere götürebilir.
Pazar yerleri, dropshipping yapan satıcılar için hem fırsat hem risk barındırır. Büyük platformlar satıcıdan yüksek uyum talep eder ve politikaları sıkı şekilde uygular. Hesap doğrulama, kimlik tespiti, KYC süreçleri ve marka doğrulama adımları dropshipping satıcıları için zorunlu hâle gelmiştir.
Pazar yerlerinin beklentileri arasında ürün bilgisi doğruluğu, teslimat taahhütlerinin yerine getirilmesi ve hızlı müşteri yanıt süresi gibi kriterler bulunur. Uyumsuzluk hesap kapanmasına yol açabilir.
Dropshipping modeli görünürde pratik olsa da doğru yönetilmediğinde yüksek yasal risk içerir. Tedarikçi kaynaklı teslimat gecikmeleri, ürün kalitesindeki tutarsızlıklar ve gümrük sorunları satıcıyı yasal yükümlülük altına sokabilir.
Risk yönetimi; düzenli tedarikçi kontrolü, sipariş takibi, belge doğrulaması, müşteri iletişimi ve hukuka uygun süreç yönetimiyle güçlendirilir. Profesyonel takip sistemi kuran dropshipping işletmelerinin uzun vadeli başarı oranları belirgin şekilde artmıştır.
Dropshipping’in yasal yapısı, doğru şekilde uygulandığında güçlü ve sürdürülebilir bir e-ticaret modeli ortaya çıkarır. Şirket kaydı, vergi uyumu, müşteri hakları, sözleşme yönetimi ve ürün uygunluğu gibi temel hukuki gereklilikler eksiksiz yerine getirildiğinde girişim, hem ulusal hem uluslararası pazarlarda güvenilir bir marka hâline gelebilir. Bu çerçeveye uygun hareket eden dropshipping işletmeleri, düşük maliyetli bir modelle yüksek ölçekli dijital ticaret potansiyeline ulaşabilir.
Neler Farklı?
24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü
Basit online ve çevrimiçi 3 adımlı süreç
Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi

Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi
Küresel alanda marka hizmeti ve desteği
%95 başarı oranı ile markanız bizimle güvende
Süreç Nasıl İşliyor?
Bir markanın tescil edilebilmesi için ayırt edicilik kriterini sağlaması gerekmektedir. 24 saat içinde sonuç ve öneri.
Siparişi tamamladıktan sonra bir uygulama taslağı hazırlayacağız. Onaylandıktan sonra, yasal temsil sağlayarak sizin adınıza dosyalayacağız.
Başvuru, ilgili Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) tarafından değerlendirilir, olası itirazlar için yayınlanır ve onaylanır.
Başarılı bir tescilin ardından markanız, başvuru tarihinden itibaren geçerli olur ve süreç boyunca rüçhan hakkını korur.
Bize Yazın
