24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü

Avrupa Birliği, dünya e-ticaret pazarının en büyük ve en düzenli bölgelerinden biri. Geniş tüketici kitlesi, yüksek alım gücü ve online alışverişe olan yoğun ilgisi sayesinde e-ticarete adım atan veya mevcut işini büyütmek isteyen her satıcının hedef listesinde yer alıyor. Ancak Avrupa pazarına açılmanın hem avantajları hem de karmaşık görünen bir dizi gümrük ve vergi süreci bulunuyor. Özellikle son yıllarda AB’nin e-ticaret kurallarını sık sık güncellemesi, pek çok işletmenin kafasında “Avrupa’ya satış yaparken hangi gümrük kurallarına uymalıyım?”, “AB’ye ürün gönderirken hangi vergi modelleri devreye giriyor?”, “Yeni düzenlemeler küçük işletmeleri nasıl etkiliyor?” gibi soruların oluşmasına neden oluyor.
Bu kapsamlı içerik, AB’ye e-ticaret yapmak isteyen işletmeler, KOBİ’ler, dropshipping mağazaları, Amazon/Etsy satıcıları ve uluslararası ticarete adım atmayı planlayan girişimciler için yol gösterici bir rehber niteliği taşıyor. İçeriğin ilerleyen bölümlerinde AB gümrük düzenlemeleri, vergi uygulamaları, IOSS sistemi, KDV kuralları, düşük değerli gönderim düzenlemeleri, paketleme standartları, sınır kontrolleri ve lojistik süreçlerine kadar birçok konu detaylı biçimde ele alınacak.

Avrupa Birliği, tek bir iç pazar olarak kabul edildiği için gümrük süreçleri ülke bazlı değil, birlik ölçeğinde belirlenmiş kurallara sahiptir. AB dışından bir ürün gönderildiğinde paket önce AB gümrük sistemine girer ve burada ortak prosedürlere tabi olur. Bu yapı sayesinde AB içindeki dolaşım serbesttir; ancak dışarıdan gelen her ürün belirlenmiş kontrol ve vergilendirme süreçlerinden geçmek zorundadır.
Birçok satıcının merak ettiği ilk konu “AB’ye satış yaparken her ülke için ayrı gümrük süreci mi yürütmem gerekir?” olur. Cevap çoğu zaman hayırdır. Ürün bir AB ülkesine girdiğinde, o ülke üzerinden AB’nin tamamında dolaşıma uygun hâle gelir. Ancak vergi oranları ve bazı ulusal kurallar ülkelere göre değişebilir. Bu nedenle satıcıların AB gümrük yapısının genel mantığını bilmesi gerekir.
AB’ye yapılan her gönderi, değeri çok düşük bile olsa, artık zorunlu olarak elektronik gümrük beyanına tabidir. Ürün bedeli düşük gönderim limitinin altında olsa bile AB’ye girişte beyan yapılır ve bu beyanın doğru formatta hazırlanması gerekir.
Burada en çok karıştırılan noktalardan biri “Düşük değerli ürünlerde gümrük vergisi yok ama beyan zorunlu mu?” sorusudur. Evet, değeri düşük olsa bile beyan zorunludur. Bu da özellikle dropshipping yapan veya küçük ürün satan işletmeler için kritik bir gerekliliktir.
Doğru beyanın yapılması gümrük gecikmelerini azaltır, ek masraf riskini düşürür ve müşteriye daha hızlı teslimat sağlar. Yanlış veya eksik beyan, paketlerin gümrükte bekletilmesine, ek teftişe ya da geri gönderilmeye neden olabilir.
AB, uzun yıllar değeri 22 €’nun altındaki gönderilerden KDV alınmaması ilkesini uyguladı. Ancak bu kural 2021’de kaldırıldı. Artık AB’ye gönderilen her ürün, değeri kaç euro olursa olsun KDV’ye tabidir.
Bu değişiklik özellikle e-ticaret yapan işletmeler için önemli bir dönüm noktası oldu. Çünkü daha önce düşük değerli ürün satan pek çok ticaret modeli bu muafiyetten yararlanıyordu. Şimdi ise tüm ürünlerde KDV süreci işletiliyor. Burada devreye yeni bir sistem giriyor: IOSS.
IOSS (Import One-Stop Shop), AB’nin e-ticaret vergilendirmesini kolaylaştırmak için oluşturduğu elektronik bir sistemdir. AB dışındaki satıcılar bu sistem ile AB müşterilerine yaptıkları düşük değerli gönderimler için KDV’yi önceden tahsil eder ve gümrükte ödeme yapılmasına gerek kalmaz.
Birçok girişimci “IOSS benim için zorunlu mu?” diye merak eder. Hayır, zorunlu değildir; fakat kullanmak ciddi avantaj sağlar:
Paketler gümrükte beklemez.
Alıcı kapıda vergi ödemez; bu da müşteri memnuniyetini artırır.
Teslimat süreleri hızlanır.
KDV süreçleri tek merkezden yönetilir.
IOSS sisteminin en çok tercih edilme sebebi, AB müşterilerinin “gizli vergi sürprizleri” ile karşılaşmamasıdır. Birçok alıcı, kapıda ek ödeme çıkınca paketi teslim almamayı seçer. Bu durum satıcıya iade maliyeti ve puan kaybı olarak döner. IOSS ise bu sorunları tamamen ortadan kaldırır.
Sistem oldukça basittir:
Satıcı, IOSS numarası alır.
Satış sırasında AB KDV’si alışveriş sepetinde hesaplanır ve tahsil edilir.
Beyanlar aylık olarak merkezi bir noktadan yapılır.
Ürün AB’ye giriş yaptığında gümrük vergisi alınmaz ve paket hızlı şekilde müşteriye yönlendirilir.
Bu sistem özellikle Amazon FBA, Etsy, eBay veya Shopify üzerinden AB’ye satış yapan işletmeler için büyük bir kolaylık sağlar.
Her ürünün uluslararası bir gümrük kodu vardır. Bu kod HS veya TARIC sistemi üzerinden belirlenir. Ürünün gümrükte nasıl değerlendirileceği, vergi oranları ve AB’deki özel izinler bu koda göre belirlenir.
Pek çok satıcı “Kod yazmadan da ürünümü gönderebilir miyim?” diye soruyor. Cevap hayırdır. Kod hatalıysa paket gümrükte bekler, yanlış vergilendirilir veya ek belge talep edilir.
Gümrük kodunun doğru seçilmesi özellikle elektronik ürünlerde, kozmetikte, gıda takviyelerinde ve tekstilde büyük önem taşır. AB bu gibi kategorilerde daha sıkı kontroller uygular.
AB’de KDV oranları ülkelere göre değişir. AB tek pazar olsa da vergi oranları ulusal hükümetler tarafından belirlenir. Bu nedenle satıcılar, hedeflediği ülkenin KDV oranlarını bilmek zorundadır.
Örneğin:
Almanya: %19
Fransa: %20
İtalya: %22
Hollanda: %21
İşletmelerin merak ettiği bir başka soru şudur: “Her ülke için ayrı KDV mi hesaplayacağım?” Eğer IOSS kullanıyorsanız cevap evettir, çünkü satışın yapıldığı ülke oranına göre KDV hesaplanır. Ancak süreç otomatikleştiği için bu büyük bir sorun yaratmaz.
Avrupa pazarı, ürün güvenliği konusunda dünyanın en sıkı standartlarına sahiptir. Özellikle elektronik cihazlar, oyuncaklar, tıbbi ürünler, kişisel bakım cihazları ve bazı tekstil ürünleri mutlaka CE sertifikasına sahip olmalıdır.
“CE işareti olmadan ürün gönderebilir miyim?” sorusu sıkça sorulur. Çoğu kategoride cevap hayırdır. CE’siz ürün:
Gümrükte durdurulur,
Ek test istenir,
CE’siz olduğu tespit edilirse ithalat reddedilir.
Bu nedenle AB’ye satış yapacak işletmeler öncelikle CE sertifikasyon sürecini öğrenmelidir. CE sertifikası yalnızca bir logo değildir; ürünün AB standartlarına uygun üretildiğinin resmi göstergesidir.
Avrupa Birliği çevre standartlarına büyük önem verir. Geri dönüşümlü ambalaj zorunluluğu, plastik kullanımına sınırlamalar, RoHS uyumluluğu gibi kurallar özellikle e-ticaret yapan işletmeler için önemlidir.
Birçok satıcı şu hataya düşer: “Kargo poşeti kullanıyorum, sorun değildir.” Ancak AB bazı ülkelerinde geri dönüştürülebilir olmayan ambalaj kullanımına ceza uygulanabilir veya paket yerel mevzuata uymazsa ek ücret istenebilir.
Ayrıca Almanya gibi ülkelerde “ambalaj kaydı (LUCID)” zorunludur. Bu kayıt yapılmadığında ürünlerin satışı yasaktır.
Birçok girişimci AB’ye dropshipping yaparak giriş yapmak ister. Dropshipping modelinde ürün şehir şehir değil, üreticiden doğrudan müşteriye gider. Ancak AB’nin sıkı gümrük kuralları nedeniyle dropshipping tedarikçilerinin ürünleri doğru beyan etmesi gerekir.
Sık gelen sorulardan biri şudur: “Çin’den AB’ye dropshipping yapıyorum, gümrükte sorun çıkar mı?” Evet, çıkar. Yanlış beyan, eksik gümrük bilgisi, paket değeri ile gerçek değer arasındaki tutarsızlık gibi durumlarda paketler durdurulur.
Bu nedenle AB’ye dropshipping yaparken IOSS numarası kullanmak, doğru gümrük etiketleri hazırlamak ve güvenilir tedarikçilerle çalışmak zorunluluktur.
AB’ye e-ticaret yapan birçok büyük mağaza, ürünlerini AB içindeki depolara göndererek daha hızlı teslimat sağlamayı tercih eder. Amazon FBA bu sistemin en bilinen örneğidir.
Yerel depo kullanmanın avantajları:
Teslimat sürelerinin 1–3 güne düşmesi
Gümrük sürecinin toplu olarak çözülmesi
İade süreçlerinin kolaylaşması
Kargo maliyetlerinin düşmesi
Ancak dezavantajı şudur: Ürünler AB’ye toplu giriş yaptığı için gümrük süreçleri daha detaylı olur ve stok yönetimi gerekir.
AB’ye satış yapan işletmeler en çok aşağıdaki sorunlarla karşılaşır:
Doğru olmayan gümrük kodu kullanımı
Yanlış veya eksik fatura bilgisi
IOSS kullanılmaması nedeniyle alıcının ekstra vergi ödemesi
Paket içeriği ile beyanın uyuşmaması
CE gerektiren kategoride belgesiz ürün gönderilmesi
Ambalaj yönetmeliğine uyulmaması
Ülkeden ülkeye değişen yasaklı ürün listelerinin bilinmemesi
Bu sorunları yaşayan birçok işletme AB pazarına hızlı giriş yaparken, eksik bilgi yüzünden paketlerin geri dönmesi gibi maliyetli süreçlerle karşılaşabiliyor.
AB e-ticaret pazarına giriş yaparken doğru planlama yapan işletmeler güçlü bir başlangıç yapabilir. Stratejik öneriler şunlardır:
Ürün kategorisinin AB’deki yasal karşılığını öğrenmek.
CE veya diğer uyumluluk belgelerini önceden hazırlamak.
IOSS sistemine dahil olmak (düşük değerli gönderilerde büyük avantaj sağlar).
Ülkelere göre KDV oranlarını göz önünde bulundurarak fiyatlandırma yapmak.
Ambalaj atığı yönetmeliklerine uymak.
AB depoları ile çalışmanın avantajlarını değerlendirmek.
Dropshipping yapılıyorsa tedarikçiden doğru fatura ve beyan almak.
Bu adımlar uygulanmadığında AB pazarına giriş planı daha ilk aşamada sekteye uğrayabilir.
Avrupa Birliği pazarına adım atmak, hiç şüphesiz işletmeler için önemli bir büyüme fırsatı sunar. Ancak sürdürülebilir bir başarı elde etmek için yalnızca ürün kalitesi değil; aynı zamanda mevzuata uyum, doğru belge yönetimi, etkili gümrük süreci ve profesyonel lojistik planlama gereklidir.
AB’nin sıkı ama öngörülebilir yapısı, aslında satıcılar için avantaj sağlar: Kurallara uyulduğu sürece teslimatlar hızlı işler, müşteri memnuniyeti yükselir ve marka itibarı güçlenir. E-ticaret dünyasında rekabetin arttığı bu dönemde AB pazarına doğru stratejiyle giriş yapan işletmeler, uzun vadede daha güvenli ve sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilir. Avrupa’nın güçlü tüketici kitlesi ve geniş pazar yapısı düşünüldüğünde, doğru bilgi ve doğru uygulama ile hareket eden her işletme AB’de kalıcı başarılar elde edebilir.
Neler Farklı?
24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü
Basit online ve çevrimiçi 3 adımlı süreç
Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi

Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi
Küresel alanda marka hizmeti ve desteği
%95 başarı oranı ile markanız bizimle güvende
Süreç Nasıl İşliyor?
Bir markanın tescil edilebilmesi için ayırt edicilik kriterini sağlaması gerekmektedir. 24 saat içinde sonuç ve öneri.
Siparişi tamamladıktan sonra bir uygulama taslağı hazırlayacağız. Onaylandıktan sonra, yasal temsil sağlayarak sizin adınıza dosyalayacağız.
Başvuru, ilgili Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) tarafından değerlendirilir, olası itirazlar için yayınlanır ve onaylanır.
Başarılı bir tescilin ardından markanız, başvuru tarihinden itibaren geçerli olur ve süreç boyunca rüçhan hakkını korur.
Bize Yazın
