24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü

Küresel ölçekte satışa sunulan dijital ürünlerin sayısı her geçen gün artıyor ve bu büyüme, lisanslama konusunu işletmeler, yazılımcılar, tasarımcılar, üreticiler ve içerik sahipleri için her zamankinden daha kritik hâle getiriyor. Yazılımlar, e-kitaplar, dijital sanat eserleri, eğitim materyalleri, fotoğraflar, SaaS ürünleri, oyun içi öğeler, müzik dosyaları ve çok daha fazlası dünya çapında milyonlarca kullanıcıya ulaşıyor. Ancak dijital ürünlerin sınır ötesi doğası, lisanslama süreçlerini yalnızca yerel hukukla değil; uluslararası fikri mülkiyet standartlarıyla, farklı ülke regülasyonlarıyla ve platform kurallarıyla da ilişkili hâle getiriyor. Bu nedenle bir dijital ürünün küresel çapta satılabilmesi, kullanılabilmesi ve dağıtılabilmesi için lisanslama kurallarını doğru şekilde belirlemek ve uygulamak büyük önem taşıyor.

Dijital ürün lisanslama, klasik ürün lisanslamasından bazı önemli yönleriyle ayrılır. Fiziksel ürünlerde sahiplik devri somut bir şekilde gerçekleşirken dijital ürünlerde genellikle “kullanım hakkı” devredilir. Yani kullanıcı ürüne sahip olmaz; ürünü belirli bir sözleşme kapsamındaki koşullarla kullanma hakkı elde eder. Bu nedenle lisans türleri, kullanım sınırları, süre, bölgesel haklar, dağıtım modeli ve kullanım kısıtlamaları net biçimde tanımlanmalıdır. Özellikle uluslararası satışlarda bu kurallar çok daha kritik hâle gelir. Çünkü her ülkenin fikri mülkiyet yasası, gizlilik düzenlemeleri ve kullanıcı koruma yasaları farklılık gösterebilir.
Bu makalede dijital ürünlerin küresel çapta lisanslanmasına ilişkin temel kavramları, uluslararası kuralları, kullanım hakkı modellerini, hukuki yükümlülükleri, platform politikalarını ve dijital ürün sahiplerinin dikkat etmesi gereken tüm süreçleri ayrıntılı biçimde ele alacağız.
Dijital ürünlerde “satış” kavramı çoğunlukla bir lisans devridir. Başka bir deyişle, kullanıcı ürüne sahip olmaz; belirli kullanım haklarına sahip olur. Bu fark, küresel çapta lisanslamanın temelini oluşturur. Dijital ürünlerin kopyalanabilir, çoğaltılabilir ve sınırsız şekilde dağıtılabilir olması, koruma ve hak devri konusunda ekstra bir hassasiyet gerektirir.
Bunun en çok merak edilen yönlerinden biri şudur: “Kullanıcı dijital bir ürünü satın aldığında tam olarak neyi elde eder?” Cevap: Ürünün kendisini değil, lisansla belirlenen kullanım izinlerini elde eder. Bu izinler ticari kullanım, kişisel kullanım, süreli kullanım, yeniden satış hakkı, çoğaltma izni, dağıtım hakkı gibi çeşitli boyutlarda olabilir. Bu farklılık, lisans sözleşmesinin en kritik bölümlerinden birini oluşturur.
Dijital ürünlerin satışı aynı zamanda küresel fikri mülkiyet yasalarıyla sıkı şekilde bağlantılıdır. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) standartları, ülkelerin kendi telif yasaları, DMCA gibi dijital içerik koruma düzenlemeleri ve AB’nin dijital pazar yasaları lisanslama süreçlerini doğrudan etkiler. Bu nedenle ürünün teknik özellikleri kadar hukuki altyapısı da titizlikle hazırlanmalıdır.
Uluslararası çapta dijital lisanslama yaparken belirli kavramları anlamak süreç boyunca kolaylık sağlar. Dijital ürün sahipleri çoğu zaman “Telif hakkıyla lisans arasındaki fark nedir?”, “Kullanıcıya ne kadar hak devredilir?”, “Lisans devredilebilir mi?” gibi sorularla karşılaşır.
Telif hakkı, bir ürünün yaratıcıya ait olduğunu ve eser sahibinin ürünü kontrol etme hakkına sahip olduğunu gösterir. Lisans ise eser sahibinin bu hakkın belirli bir bölümünü kullanıcıya devretmesidir. Dolayısıyla bir dijital ürünün telif hakkı sizde kalırken, lisans yoluyla başka kişilere kullanım hakkı verebilirsiniz.
Küresel lisanslamada dikkate alınan diğer temel kavramlar şunlardır:
Kullanım hakkı: Kullanıcının ürünü hangi amaçla ve nasıl kullanabileceğini tanımlar.
Coğrafi haklar: Lisansın hangi ülkelerde geçerli olduğunu belirtir.
Süre: Lisansın ne kadar süreyle geçerli olduğu açıklanır.
Ticari kullanım izni: Ürünün ticari amaçla kullanılıp kullanılmayacağını belirler.
Yeniden dağıtım hakkı: Kullanıcının ürünü üçüncü kişilere aktarabilme yetkisini düzenler.
Bu kavramların doğru anlaşılması, lisans sözleşmelerinin net ve uluslararası uyumlu şekilde hazırlanması açısından büyük önem taşır.
Dijital ürünlerin küresel ölçekte dağıtımında lisans türü, hem ürünün kullanım şeklini hem de yasal koruma düzeyini doğrudan etkiler. Her ürün için en uygun lisansı seçmek, uzun vadede gelir modelini, kullanıcı davranışlarını ve hukuki güvenliği belirler.
Bu lisans türü, dijital ürünlerin yalnızca bireysel kullanıcı tarafından kullanılmasına izin verir. Ürün dağıtılamaz, satılamaz, paylaşılmaz ve ticari projelerde kullanılamaz. Bu model genellikle dijital sanat eserleri, şablonlar, e-kitaplar ve eğitim materyallerinde tercih edilir.
“Bu lisans ticari projelerde küçük çaplı kullanım için esneklik sağlar mı?” Hayır. Kişisel kullanım lisansı ticari kullanımın hiçbir türüne izin vermez.
Ticari kullanım lisansı, ürünün bir işletme veya profesyonel çalışma kapsamında kullanılmasına imkân tanır. Tasarım paketleri, video şablonları, yazılım kütüphaneleri gibi ürünlerde yaygın olarak kullanılır.
Bu lisans türünde genellikle şu alt kategoriler yer alır:
Tek ticari proje için kullanım
Sınırsız ticari proje için kullanım
Kurumsal kullanım hakları
Her bir model, kullanım kapsamını sınırlandırır veya genişletir.
Genişletilmiş lisanslar, kullanıcıya daha fazla hak sağlar. Örneğin bir tasarım dosyasını kendi müşterilerine yeniden satmak isteyen bir ajans bu lisansa ihtiyaç duyar. Yeniden satış, dağıtım ve ticari çoğaltma gibi izinler genellikle yalnızca genişletilmiş lisans kapsamında geçerlidir.
Birçok kullanıcının kafasında şu soru vardır: “Genişletilmiş lisans satın alan kullanıcı ürünü tamamen sahiplenir mi?” Hayır. Hak sahibinin telif hakkı devam eder; yalnızca ek kullanım hakları devredilir.
Yazılımlar için kullanılan lisans türleri diğer dijital ürünlerden daha karmaşıktır. Örneğin SaaS ürünleri abonelik modeliyle lisanslanırken, API sistemleri kullanım kapasitesine göre lisanslanır.
Yazılım lisanslamasında:
Kod erişimi
Kopyalama hakkı
Kurumsal kullanım
Sunucu kurulumu
Kullanıcı başı ücretlendirme
gibi parametreler belirleyicidir.
Her ülkenin dijital içerik, telif ve veri koruma yasaları farklıdır. Bu nedenle global lisanslama yaparken tek bir lisans yazmak yeterli değildir; bölgesel uyumluluk göz önünde bulundurulmalıdır.
ABD, dijital telif korumasında DMCA yasasını kullanır. Dijital içeriklerin izinsiz kullanımını engellemek için en katı sistemlerden biridir. ABD’de dijital ürün satarken DMCA uyumu zorunludur.
AB’nin GDPR ve Dijital Hizmet Yasası, kullanıcı verilerinin korunmasını ve lisans bilgilerine net şekilde yer verilmesini şart koşar. Bu bölge için lisanslama yaparken veri işleme izinleri de sözleşmeye eklenmelidir.
Bu ülkelerde dijital içerik regülasyonları daha sıkıdır. Özellikle Çin’de dijital dağıtım platformları devlet onayı gerektirebilir. Lisanslama metinleri çoğu zaman yerel dile uyarlanmalıdır.
Dijital ürünler genellikle belirli platformlar üzerinden satılır ve her platformun kendi lisans kuralları vardır. Örneğin:
Amazon Kindle e-kitap lisanslaması
Envato dijital ürün lisans modeli
Steam oyun lisanslama politikaları
Apple App Store ve Google Play yazılım sözleşmeleri
Adobe Stock ve Shutterstock medya lisansları
Küresel bir ürün satıcısı için önemli soru şudur: “Aynı ürünü farklı platformlarda satarken farklı lisans yazmak zorunda mıyım?” Evet. Platformların kendi standartlarına uymak zorunludur; ancak ana lisans mantığı tutarlı olabilir.
Küresel lisanslama yaparken en sık rastlanan sorunlardan biri, lisans metinlerinin belirsiz olmasıdır. Belirsiz bir lisans, hem satıcı hem kullanıcı için hukuki risk yaratır.
En yaygın hatalardan bazıları şunlardır:
Ticari kullanım izinlerinin açık belirtilmemesi
Coğrafi kısıtlamaların eksik yazılması
Üçüncü taraf telifli içeriklerin lisansa dahil edilmesi
Kaynak kodu erişiminin belirsiz bırakılması
Kullanıcı verisi işleme kurallarının eklenmemesi
Farklı ülkelerde geçersiz olabilecek hükümler kullanılması
Bu hatalar özellikle büyük platformlarda satış yaparken hesap kapatmaya kadar gidebilir.
Küresel satış yapan profesyoneller için lisans sözleşmesinin sağlam olması kritik öneme sahiptir. Sözleşme genellikle şu bölümleri içermelidir:
Ürün tanımı
Kullanım hakkı açıklaması
Coğrafi izinler
Ticari kullanım şartları
Sınırlamalar
Garanti reddi
Sorumluluk sınırlandırma
Veri koruma hükümleri
İptal ve fesih koşulları
Yetki yeri ve hukuk sistemi
Bu bölümlerin her biri uluslararası uyumluluk açısından gereklidir.
Dijital ürün sahipleri, ürünün izinsiz kullanımını engellemek için çeşitli teknik yöntemler kullanabilir.
Bunlar arasında:
Lisans anahtarı oluşturma
Dijital filigran (watermark)
DRM sistemleri
API anahtar yönetimi
Kullanıcı doğrulama
Otomatik lisans takibi
sayılabilir.
Kimi kullanıcılar şu soruyu sorar: “DRM kullanmak kullanıcı deneyimini bozar mı?” Bazı durumlarda evet. Bu nedenle DRM her ürün için gerekli değildir; özellikle esnek kullanım gerektiren sektörlerde hafif güvenlik önlemleri daha uygundur.
Global ölçekte başarılı lisanslama yapmak, yalnızca hukuk değil aynı zamanda strateji gerektirir. Dijital içerik üreticilerinin lisanslama sürecinde şu yaklaşımları benimsemesi faydalı olur:
Lisans metinlerini mümkün olduğunca sade ve anlaşılır yazmak
Platformlar arasında tutarlılık sağlamak
Ticari kullanım sınırlarını açıkça belirtmek
Uluslararası hukuka uygun bir şablon oluşturmak
Ürünü farklı lisans paketleri ile sunmak
Güncelleme politikasını lisansa eklemek
Kullanıcı destek ve iletişim süreçlerini tanımlamak
Bu yaklaşımlar hem kullanıcı memnuniyetini artırır hem hukuki ihtilafların önüne geçer.
Dijital ürünlerin küresel ölçekte dağıtılması, modern dijital ekonominin en önemli unsurlarından biri hâline geldi. Ancak başarılı bir uluslararası satış modeli kurmak için lisanslama kurallarının doğru belirlenmesi şarttır. Hem kullanıcıların haklarını koruyan hem de içerik sahibinin telif haklarını güvence altına alan lisanslar, dijital ürün değer zincirinin temelini oluşturur. Stratejik şekilde hazırlanmış, uluslararası uyumlu bir lisans sistemi, dijital ürün sahiplerinin hem gelir modelini güçlendirir hem de ürünlerini dünya çapında güvenle sunmasını sağlar. Bu nedenle lisanslama sürecine verilen önem, ürün kalitesi kadar kritik bir başarı unsurudur.
Neler Farklı?
24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü
Basit online ve çevrimiçi 3 adımlı süreç
Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi

Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi
Küresel alanda marka hizmeti ve desteği
%95 başarı oranı ile markanız bizimle güvende
Süreç Nasıl İşliyor?
Bir markanın tescil edilebilmesi için ayırt edicilik kriterini sağlaması gerekmektedir. 24 saat içinde sonuç ve öneri.
Siparişi tamamladıktan sonra bir uygulama taslağı hazırlayacağız. Onaylandıktan sonra, yasal temsil sağlayarak sizin adınıza dosyalayacağız.
Başvuru, ilgili Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) tarafından değerlendirilir, olası itirazlar için yayınlanır ve onaylanır.
Başarılı bir tescilin ardından markanız, başvuru tarihinden itibaren geçerli olur ve süreç boyunca rüçhan hakkını korur.
Bize Yazın
