24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü

Küresel ölçekte faaliyet gösteren işletmeler için GDPR uyumluluğu artık bir tercih değil, doğrudan operasyonel bir zorunluluktur. Avrupa Birliği tarafından yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), yalnızca AB sınırları içinde yer alan şirketleri değil; AB’de yaşayan bireylere hizmet sunan veya bu bireylerin verilerini işleyen tüm kuruluşları etkiler. Bu sebeple ABD merkezli bir SaaS platformu, Asya’da faaliyet gösteren bir e-ticaret şirketi, Türkiye’de bulunan bir yazılım firması ya da Afrika’da hizmet veren bir mobil uygulama geliştiricisi bile GDPR kapsamına girebilir. İşletmeler özellikle uluslararası büyüme hedeflediğinde, veri işleme süreçlerini GDPR çerçevesine oturtmadan güvenli ve sürdürülebilir bir yapı kurmaları mümkün değildir.
Bu makale, GDPR uyumluluğunu anlamak ve uygulamak isteyen işletmelere hem teorik hem pratik açıdan kapsamlı bir rehber sunar. Okuyucu niyeti büyük ölçüde bilgi edinme ve uygulama stratejisi oluşturma olduğundan, içerik süreci adım adım ve açıklayıcı şekilde ilerlemektedir.

GDPR’ın en çarpıcı yönü, coğrafi olarak sınır tanımamasıdır. Yani bir şirketin AB içinde veya dışında olmasının hiçbir önemi yoktur; önemli olan veriyi işlediği kişinin AB vatandaşı olup olmadığıdır. Bu durum küresel ticaretin dijitalleştiği günümüzde neredeyse bütün uluslararası markaları doğrudan GDPR’ın muhatabı haline getirir.
Birçok işletme bu noktada şu soruyu sorar:
“AB’de ofisim yoksa veya fiziksel faaliyet göstermiyorsam GDPR bana neden uygulanıyor?”
Çünkü GDPR, fiziksel konumdan ziyade veri sahibinin konumunu esas alır. Eğer:
AB’den ziyaretçi kabul ediyorsanız,
AB içerisinde yaşayan bir kullanıcıya hizmet sunuyorsanız,
AB vatandaşı bir kişiyi hedefleyerek reklam yapıyorsanız,
AB’deki bir müşterinin verisini işliyorsanız,
GDPR uyumluluğu gereklidir.
Küresel markalar açısından bu durum hem risk hem de fırsattır. Çünkü GDPR uyumlu bir mimari kurmak:
güvenlik seviyesini artırır,
müşteri güvenini pekiştirir,
veri ihlallerine karşı koruma sağlar,
uzun vadede operasyon maliyetlerini düşürür.
Uyumsuzluk durumunda ise ciddi yaptırımlar söz konusudur. Cezalar yıllık cironun %4’üne veya 20 milyon euroya kadar çıkabildiği için GDPR özellikle küresel işletmelerin en kritik hukuki gündemlerinden biridir.
GDPR uyumluluğuna geçmeden önce tüzüğün bazı temel kavramlarını doğru anlamak gerekir. Küresel işletmelerin en sık karıştırdığı kavramlar arasında veri sorumlusu, veri işleyen, açık rıza, meşru menfaat, veri minimizasyonu gibi terimler yer alır.
Küresel işletmelerin sıklıkla merak ettiği soru şudur:
“Ben veri sorumlusu muyum yoksa veri işleyen mi?”
Basit anlatımla:
Veri sorumlusu: Veriyi hangi amaçla, ne kadar süreyle ve nasıl işleyeceğine karar veren gerçek veya tüzel kişidir.
Veri işleyen: Veri sorumlusunun talimatları doğrultusunda veri üzerinde işlem yapan üçüncü taraftır.
Örnek: Bir SaaS şirketi, müşterilerinin verilerini işliyorsa veri sorumlusudur. Aynı şirketin sunucularını kullanan bir bulut hizmeti sağlayıcısı veri işleyendir.
Bu ayrım, uluslararası veri transferi sırasında hangi tarafın hangi yükümlülüğe sahip olduğunu belirlemek açısından kritik öneme sahiptir.
GDPR’da veri işleme için yasal işleme şartları bulunur. En bilinen ve en sık tartışılanı “açık rıza”dır. Ancak birçok küresel işletme gereksiz şekilde her işlem için açık rıza toplamaya çalışır ve bu durum kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler.
GDPR’a göre yasal işleme koşullarından bazıları:
Açık rıza
Sözleşmenin ifası
Meşru menfaat
Hukuki yükümlülük
Hayati çıkarların korunması
Örneğin:
Bir e-ticaret siparişinin kargo adresinin alınması sözleşmenin ifası kapsamındadır.
Güvenlik amacıyla IP adresi kaydı meşru menfaat olabilir.
Pazarlama e-postası göndermek açık rıza gerektirir.
Küresel işletmelerin en sık zorlandığı ilke budur: “Yalnızca gerekli veriyi topla.”
Eğer bir hizmet için kişinin doğum tarihine ihtiyaç yoksa, bu bilgiyi istemek GDPR ihlaline yol açabilir.
Küresel işletmelerin uyum süreci genellikle beş temel aşamadan oluşur. Bunlar:
Mevcut veri işleme faaliyetlerinin analizi (data mapping)
KV politikalarının ve süreçlerinin güncellenmesi
Risk değerlendirmesi ve DPIA
Teknik ve organizasyonel önlemlerin uygulanması
Sürekli uyum (ongoing compliance)
Her aşama kendi içinde önemli detaylar içerir.
GDPR uyumluluğu için yapılacak ilk şey, işletmenin elindeki verileri tam olarak anlamaktır. “Data Mapping” veya veri envanteri çıkarma olarak bilinen bu süreç, küresel işletmeler için hayati önem taşır.
Veri envanterinde şu sorular yanıtlanır:
Hangi verileri topluyoruz?
Bu veriler nerede saklanıyor?
Bu verilere kimler erişebiliyor?
Hangi ülkelerde işleniyor?
Üçüncü taraflarla hangi veriler paylaşılıyor?
Yedekler nerede tutuluyor?
Bu sorulara verilen yanıtlar, işletmenin GDPR uyumluluğunu planlayabilmesi için gerekli temel haritayı oluşturur.
Küresel işletmeler için en kritik konulardan biri, AB dışına yapılacak veri transferlerinin yasal zemindir. GDPR, AB dışına veri aktarımını sıkı şartlara bağlar.
AB dışına veri aktarırken en yaygın kullanılan yöntem SCC’dir. Birçok işletme şu soruyu sorar: “SCC kullanmak veri aktarımı için yeterli mi?”
Evet, ancak veri işleme süreçleri SCC’nin şartlarına uygun olarak işletilmelidir. Ayrıca ek güvenlik önlemleri gerekebilir.
AB, belirli ülkeleri “güvenli ülke” olarak tanımlar. Bu ülkeler için veri aktarımında ek bir sözleşmeye gerek yoktur.
Bir şirketin küresel operasyon ağı varsa, BCR kullanarak grup içi veri aktarımını güvenli bir çerçeveye oturtabilir. Bu yöntem özellikle çok uluslu şirketler için uygundur.
GDPR, veri sahiplerine güçlü haklar tanır. Küresel işletmeler bu hakları etkili şekilde yönetmek için net süreçler oluşturmalıdır. Kullanıcılara tanınan haklar arasında:
Erişim hakkı
Düzeltme hakkı
Silme hakkı / “unutulma hakkı”
Veri taşınabilirliği
İşlemeye itiraz hakkı
Profil çıkarmaya karşı hak
Örneğin: Bir kullanıcı hesabını kapatmak istediğinde veriler silinmelidir. Ancak bazı veriler hukuki yükümlülük nedeniyle saklanmaya devam edilebilir. Bu ayrımı yapacak politika ve sistem altyapısı GDPR uyumluluğunun önemli bir parçasıdır.
Küresel işletmelerin web sitelerinde bulunan gizlilik politikası, GDPR uyumluluğunun en görünür unsurlarından biridir. Ancak çoğu işletme bu politikayı sadece yasal zorunluluk olarak görüp genel ifadelerle hazırlar. Oysa GDPR’a göre gizlilik politikası:
açık,
anlaşılır,
sade bir dille yazılmış,
veri işleme faaliyetlerini tam olarak açıklayan
bir doküman olmalıdır.Politikanın içermesi gereken öğeler:
Hangi verilerin toplandığı
Hangi amaçlarla işlendiği
Hangi taraflarla paylaşıldığı
Ne kadar süre saklandığı
Kullanıcı hakları
Veri güvenliği önlemleri
Uluslararası transfer bilgisi
İletişim kanalları
Karmaşık bir dil kullanmak veya teknik jargon eklemek GDPR ihlalidir.
GDPR ve ePrivacy Direktifi birlikte değerlendirildiğinde, çerez yönetimi küresel web siteleri için en karmaşık uyumluluk başlıklarından biridir.
Kritik noktalar:
İzleme çerezleri için açık rıza gereklidir.
“Devam edersen kabul etmiş sayılırsın” yaklaşımı hukuken geçersizdir.
Önceden işaretli kutucuklar yasaktır.
Rıza istediğiniz anda kolayca geri alınabilmelidir.
Bu nedenle dünya genelindeki çoğu web sitesi, çok katmanlı çerez yönetim platformları (CMP) kullanır.
GDPR sadece hukuki belgelerden ibaret değildir; teknik güvenlik gerektirir. Bu bölümde işletmelerin sıkça sorduğu bir soruya yanıt veriyoruz:
“Hangi teknik önlemler GDPR’da zorunludur?”
Kesin bir liste yoktur, ancak işletmenin veri risklerine göre uygun önlemleri alması gerekir. Bunlar arasında:
Veritabanı şifreleme
SSL/TLS zorunluluğu
Erişim denetimi
Çok faktörlü doğrulama
Sızma testleri
Log kayıtları
Veri yedekleme standartları
Çalışan eğitimleri
özellikle önemlidir.
Veri ihlali durumunda GDPR'ın gerektirdiği süreçler çok net bir çerçeveye sahiptir. Bu süreç küresel işletmeler için hayati öneme sahiptir.
Veri sorumlusunun yükümlülükleri:
İhlali 72 saat içinde bildirmek
Etkilenen kişilere bildirim yapmak
İhlalin etkilerini değerlendirmek
Tekrarını önleyici tedbirler almak
Birçok işletme veri ihlali durumunda paniğe kapılır; oysa iyi hazırlanmış bir ihlal müdahale planı bu süreci yönetilebilir hale getirir.
Küresel bir şirket için GDPR uyumluluğu sağlamak, yerel işletmelere göre daha kapsamlı bir çalışma gerektirir. Stratejik olarak şu adımlar önemlidir:
Uyum ekibi oluşturmak
Veri işleme süreçlerini tüm operasyonlara entegre etmek
Ülke bazlı farklı regülasyonlarla GDPR’ı uyumlu şekilde yönetmek
Üçüncü parti sağlayıcılarla veri işleme sözleşmeleri yapmak
Düzenli denetimler gerçekleştirmek
Bu yaklaşım, sürdürülebilir ve uzun vadeli bir uyumluluk kültürü oluşturur.
Bir şirket küresel ölçekte büyürken veri güvenliğini de büyütmek zorundadır. GDPR uyumluluğu yalnızca yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda kullanıcı güveninin temel unsurudur. Dünya çapında marka olmanın en kritik koşullarından biri, veri gizliliğine verilen önemdir.
Doğru strateji, güçlü süreç tasarımı ve teknik altyapı ile GDPR uyumluluğu yalnızca bir yük olmaktan çıkar; şirketin rekabet avantajı haline gelir. Küresel işletmeler bu yaklaşımla daha güçlü bir güvenlik kültürü oluşturur, uluslararası pazarlarda daha sürdürülebilir bir yapı kurar ve uzun vadede daha sağlam bir müşteri sadakati elde eder.
Neler Farklı?
24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü
Basit online ve çevrimiçi 3 adımlı süreç
Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi

Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi
Küresel alanda marka hizmeti ve desteği
%95 başarı oranı ile markanız bizimle güvende
Süreç Nasıl İşliyor?
Bir markanın tescil edilebilmesi için ayırt edicilik kriterini sağlaması gerekmektedir. 24 saat içinde sonuç ve öneri.
Siparişi tamamladıktan sonra bir uygulama taslağı hazırlayacağız. Onaylandıktan sonra, yasal temsil sağlayarak sizin adınıza dosyalayacağız.
Başvuru, ilgili Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) tarafından değerlendirilir, olası itirazlar için yayınlanır ve onaylanır.
Başarılı bir tescilin ardından markanız, başvuru tarihinden itibaren geçerli olur ve süreç boyunca rüçhan hakkını korur.
Bize Yazın
