24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü

Yurtdışı şirketlerin yasal gereklilikleri, işletmenin kurulduğu ülkenin hukuk sistemi, vergi politikası, ticaret düzenlemeleri, raporlama standartları ve sektörel uyum zorunluluklarına göre belirlenir. Uluslararası düzeyde iş yapan işletmeler için bu gereklilikler yalnızca yasal uyumu sağlamakla kalmaz; aynı zamanda marka güvenilirliğini artırır, finansal şeffaflığı korur ve küresel pazarlarda sürdürülebilir büyüme sağlar. Kuruluş adımlarından vergi beyannamelerine, yıllık raporlama gerekliliklerinden lisans zorunluluklarına kadar her süreç, işletmenin faaliyet gösterdiği ülkeye göre farklılaşabilir. Bu nedenle yurtdışında şirket kurmak isteyen girişimcilerin, hem kuruluş yasalarını hem de uzun vadeli operasyon yükümlülüklerini profesyonel bir çizgide ele alması kritik önem taşır.

Yurtdışında şirket kurulumu için geçerli temel yasal kriterler; şirket türünün belirlenmesi, ticari tescil zorunluluğu, vergi numarası alınması, kayıtlı temsilci atanması ve işletmenin faaliyet adresinin tanımlanması gibi unsurlardan oluşur. Bu sorunun net yanıtı şudur: Bir şirket uluslararası bir pazarda faaliyet gösterecekse, kurulduğu ülkenin ticaret kanunlarına uygun şekilde resmî tescil süreçlerini tamamlamalı ve faaliyete başlamadan önce vergi ile uyum mekanizmasını aktif hâle getirmelidir.
Bu gerekliliklerin temel amacı, işletmenin yasal statüsünü doğrulamak, ticari anlaşmazlıklarda hukuki dayanak oluşturmak, devlet kurumlarının vergi takibini kolaylaştırmak ve işletmenin ekonomik faaliyetlerini şeffaf hâle getirmektir. Dünya Bankası'nın Küresel İş Yapma Kolaylığı Raporu’na göre, uluslararası ticaret yapan şirketlerin %68'i, kurulum adımlarındaki netlik nedeniyle operasyon verimliliğini ilk yıl içinde artırmaktadır. Bu oran, kuruluş aşamasının yalnızca hukuki bir zorunluluk olmadığını; aynı zamanda ticari altyapının temelini oluşturduğunu gösterir.
Şirket türü seçimi, yurtdışı şirketlerin yasal gerekliliklerini doğrudan etkileyen en kritik kararlardan biridir. Limited şirketler, anonim yapılar, şahıs şirketleri, holding modelleri ve bireysel ortaklık yapıları, her ülkede farklı yasal yükümlülüklerle tanımlanır. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde LLC modeli esnek yönetim yapısı ve düşük raporlama zorunlulukları ile öne çıkarken, Birleşik Krallık’ta Limited Company yapısı güçlü raporlama geleneğiyle tanınır.
Şirket türü;
Vergi rejimini
Yıllık raporlama kapsamını
Ortak sorumluluk seviyesini
Kazanç dağıtım yapısını
Lisans ve izin gerekliliklerini
doğrudan belirler.
Bir işletme uluslararası pazarda büyümeyi hedefliyorsa, kurmak istediği şirket türünün hukuki statüsünü, yatırımcı ilişkilerini nasıl etkileyeceğini ve vergisel yükü nasıl şekillendireceğini analiz etmek zorundadır. Yanlış tür seçimi, ilerleyen yıllarda büyük ölçekli revizyon maliyetleri doğurabilir.
Yurtdışı şirketlerin en temel yasal gerekliliklerinden biri vergi numarası almaktır. Bu numara, şirketin ulusal vergi sistemine resmen tanımlandığını gösterir ve bankacılık işlemlerinden faturalamaya kadar tüm mali faaliyetlerde kullanılır.
Vergi numarası almak, işletmenin yalnızca vergi ödeme sorumluluğunu değil, aynı zamanda gelirini sınıflandırma ve beyan etme yükümlülüğünü de beraberinde getirir. Ülkelerin vergi yapıları birbirinden farklı olduğu için bazı ülkeler dijital hizmetlerden vergi alırken, bazıları yalnızca fiziksel operasyonlara vergi uygular. Bu çeşitlilik, uluslararası işletmelerin faaliyetlerini planlarken vergi haritası oluşturmasını zorunlu kılar.
Uluslararası Para Fonu verilerine göre, çoklu pazarda satış yapan işletmelerin %54’ü vergi yükümlülüklerini doğru sınıflandırmadığı için ilk iki yıl içinde beklenmeyen ek vergi borçlarıyla karşılaşmaktadır. Bu durum, vergi numarası almanın ötesinde, vergi sisteminin dinamiklerine hâkim olmanın önemini ortaya koyar.
Bir ülkede şirket kurmak isteyen her işletme, o ülkede resmi olarak temsil edilecek bir kayıtlı ajan veya kayıtlı temsilci atamak zorundadır. Kayıtlı temsilci, şirket adına hukuki tebligatları teslim almak, devlet yazışmalarını yönetmek ve resmî bildirimleri işletmeye iletmekle sorumludur.
Çoğu ülkede bu temsilci zorunluluğu, yabancı girişimcilerin o ülkenin yasal sistemiyle düzenli iletişim içinde olmasını sağlar. Bu yapı olmadan şirket, hukuki işlemlerde muhatap kabul edilmez. Özellikle ABD’de tüm eyaletlerde kayıtlı temsilci zorunludur ve temsilcinin ilgili eyalette fiziksel adresi olması gerekir. Avrupa ülkelerinde bu rol genellikle şirket sekreterliği hizmetleri üzerinden yürütülür.
Kayıtlı temsilci bulundurmamak, şirketin askıya alınmasına, yıllık belgelerin onaylanmamasına ve para cezalarına yol açabilir. Bu nedenle uluslararası şirketlerin kurulum aşamasında profesyonel temsilcilik hizmetleri alması kritik bir gerekliliktir.
Yurtdışı şirketlerin çoğu ülkede fiziksel veya yasal olarak tanınan bir iş adresine sahip olması zorunludur. Bu adres, şirketin ticaret siciline kayıt edildiği yer olarak tanımlanır ve devlet kurumlarıyla yapılan tüm yazışmalar bu adrese yönlendirilir.
Günümüzde birçok ülke sanal iş adreslerini de yasal olarak kabul etmektedir. Özellikle dijital işletmeler için bu yapı maliyetleri önemli ölçüde azaltır. Ancak bazı ülkelerde sanal adresin yalnızca resmi yazışmalar için kullanılmasına izin verilir; vergi açısından ekonomik merkez belirlenirken farklı kriterler uygulanır.
Adres gerekliliğinin temel işlevi, şirketin faaliyetlerini hukuki zemine oturtmak ve pazarda gerçek bir varlık olarak konumlandırmaktır.
Uluslararası şirketlerin en önemli yasal gerekliliklerinden biri yıllık raporlama süreçleridir. Her ülke, şirketlerden belirli aralıklarla faaliyet raporu, finansal tablo ve vergi beyannamesi sunmasını ister. Bu raporlar şirketin;
gelir-gider yapısını
bilanço durumunu
faaliyet yoğunluğunu
ortaklık yapısını
vergi yükümlülüklerini
devlete bildirmek için hazırlanır.
Birçok ülkede raporlama takvimine uyulmaması şirketin askıya alınmasına veya para cezasına neden olabilir. Birleşik Krallık örneğinde, Companies House yıllık raporu zamanında teslim etmeyen işletmelere ciddi yaptırımlar uygular. ABD’de bazı eyaletlerde “Annual Report” ve “Franchise Tax Report” zorunluluğu bulunur. Avrupa’da ise bazı ülkelerde denetim zorunluluğu gelir seviyesine bağlıdır.
Finansal raporlamanın uluslararası düzeyde önemi, küresel rekabetin şeffaflık gerektirmesidir. Yabancı yatırımcıların bir şirketi değerlendirebilmesi için yıllık raporlar ana kaynaktır.
Yurtdışı şirketlerin faaliyet gösterebilmesi için kendi adına banka hesabı açması neredeyse zorunludur. Banka hesabı;
ödeme alma
gider karşılaması
vergi ödemeleri
muhasebe takibi
sınır ötesi transfer yönetimi
gibi süreçlerin temel aracıdır.
Banka hesabı açmak için şirketin kimlik belgeleri, kuruluş onayı, vergi numarası ve yetkili kişi bilgileri sunulur. Bazı ülkelerde banka, şirketin ticari faaliyetlerini doğrulamak için ek belgeler talep edebilir. Özellikle Avrupa ve Kanada gibi finansal denetimi güçlü ülkelerde bu süreç daha detaylıdır.
Finansal otoritelerin kayıt dışı işlemleri önlemek amacıyla uyguladığı “Müşterini Tanı” politikaları nedeniyle şirket sahiplerinin kimlik doğrulaması neredeyse tüm bankalarda zorunludur.
Bazı sektörlerde yurtdışında şirket kurmak tek başına yeterli değildir. Şirketin faaliyet gösterebilmesi için ek lisanslar ve izinler gereklidir. Finans, sağlık, eğitim, gıda üretimi ve telekomünikasyon gibi alanlarda lisans zorunluluğu belirgindir.
E-ticaret alanında faaliyet gösteren şirketler genellikle daha geniş lisans özgürlüğüne sahiptir; ancak tüketici koruma ve veri gizliliği yasalarına uyum sağlamak zorundadır. Özellikle Avrupa Birliği’nin GDPR düzenlemesi, dijital işletmeler için kapsamlı yükümlülükler içerir.
Lisans gereklilikleri işletmenin faaliyet modeline göre değiştiği için uluslararası pazara açılmadan önce sektör odaklı hukuki analiz yapılması şarttır.
Veri koruma, yurtdışında faaliyet gösteren şirketlerin karşılaştığı en önemli yasal yükümlülüklerden biridir. Kullanıcı verilerini işleyen işletmeler, bulundukları ülkelerin veri gizliliği yasalarına uymak zorundadır. GDPR, CCPA ve diğer veri koruma düzenlemeleri işletmelerden;
açık rıza alma
veri işleme süreçlerini açıklama
çerez politikalarını düzenleme
kullanıcı verilerini güvenli biçimde saklama
veri ihlallerini bildirme
gibi yükümlülükler talep eder.
Veri koruma yasalarına uyulmaması milyarlarca doları bulan cezalara neden olabilir. Bu nedenle küresel şirketler veri güvenliğini teknik ve hukuki düzeyde profesyonel yönetmek zorundadır.
Uluslararası şirketlerin muhasebe kayıtlarını yasal standartlara uygun biçimde tutması zorunludur. Her ülkede kabul edilen muhasebe sistemi farklı olabilir; ABD’de GAAP, Avrupa’da IFRS yaygın olarak kullanılır.
Kayıtlar düzenli tutulmadığında şirketin finansal geçmişi şeffaflığını kaybeder ve vergi uyumsuzluğu riski artar. Birçok ülkede kayıtların belirli süre saklanması zorunludur; süre genellikle 5 ila 10 yıl arasında değişir.
Uluslararası şirketlerde yabancı ortak bulundurmak, bazı ülkelerde ek uyum gerektirir. Ortaklık yapısının devlet kayıtlarında resmi olarak tanımlanması, hisse oranlarının doğrulanması ve bazı durumlarda yabancı sermaye bildirimlerinin yapılması gerekir.
Bazı ülkeler stratejik sektörlerde yabancı ortaklıklara sınırlama getirirken, bazı ülkeler yabancı yatırımcıyı çekmek için teşvik uygulamaktadır.
Uluslararası pazarda şirket kurmak isteyen işletmeler için yasal gereklilikleri doğru anlamak, yalnızca uyum sağlamak açısından değil, rekabet avantajı kazanmak açısından da önemlidir. Kuruluş adımlarından vergi süreçlerine, yıllık raporlamadan veri koruma yasalarına kadar her yükümlülük, şirketin küresel yolculuğunun kritik bir parçasıdır. Bu gerekliliklere hâkim olan işletmeler, uluslararası pazarda daha güçlü, daha güvenilir ve daha sürdürülebilir bir yapı inşa eder.
Neler Farklı?
24 saat içinde ücretsiz avukat kontrolü
Basit online ve çevrimiçi 3 adımlı süreç
Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi

Kayıt, dava desteği ve marka izlemesi
Küresel alanda marka hizmeti ve desteği
%95 başarı oranı ile markanız bizimle güvende
Süreç Nasıl İşliyor?
Bir markanın tescil edilebilmesi için ayırt edicilik kriterini sağlaması gerekmektedir. 24 saat içinde sonuç ve öneri.
Siparişi tamamladıktan sonra bir uygulama taslağı hazırlayacağız. Onaylandıktan sonra, yasal temsil sağlayarak sizin adınıza dosyalayacağız.
Başvuru, ilgili Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) tarafından değerlendirilir, olası itirazlar için yayınlanır ve onaylanır.
Başarılı bir tescilin ardından markanız, başvuru tarihinden itibaren geçerli olur ve süreç boyunca rüçhan hakkını korur.
Bize Yazın
